Dünyanın En İyi Taarruz Helikopterleri

Hava üstünlüğü ve kara birliklerine sağlanan yakın hava desteği, askeri operasyonların başarısında kritik bir rol oynamaktadır. Bu sebeple taarruz helikopterleri; yüksek manevra kabiliyetleri, gelişmiş silah sistemleri ve çok yönlü görev yetenekleriyle öne çıkmaktadır. Peki, dünyanın en iyi taarruz helikopterleri hangileridir ve onları diğerlerinden ayıran özellikler nelerdir? Bu makalede, dünyanın en iyi taarruz helikopterlerini ve muharebe sahasındaki belirleyici özelliklerini detaylı şekilde inceliyoruz:

Doğu Avrupa’da tasarlanıp üretilen ilk saldırı ve keşif helikopteri olan T129 Atak, TUSAŞ firmasının ana yükleniciliğinde, İtalyan AgustaWestland ve Aselsan’ın da teknik desteğiyle gerçekleştirilen bir projedir. İlk uçuşunu 17 Ağustos 2011’de yapan helikopter, 22 Nisan 2014 tarihinde T129A olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilmiştir. Teslimatlar halen devam etmekte olup günümüz itibariyle 58 adet Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na, 13 adet Jandarma Genel Komutanlığı’na, 3 adet Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, 6 adet Filipin Hava Kuvvetleri’ne ve 2 adet Nijerya Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmiştir. TSK’nın halihazırda bulunan 59’u kesin 17’si opsiyonlu toplam 76 adet siparişinin yanında, İçişleri Bakanlığı’nın 24’ü kesin 3’ü opsiyonlu toplam 27 adet siparişi bulunmaktadır.

AgustaWestland tasarımı olan A129 gövdesine TSK’nın ihtiyaçlarına uygun şekilde motor, aktarma organı ve pallerin eklenmesi ve milli aviyonik sistem ile birlikte silah sistemlerinin de eklenmesi sonucu ortaya çıkan T129, kendi sınıfında dünyanın en etkin saldırı helikopteridir. Projede TAI; üretim, montaj, uçuş testleri, lojistik destek ve eğitim görevlerini üstlenmiştir. Aselsan; aviyonik cihaz tasarımları, yazılım ve silah sistemlerinin üretimi ve tasarım işlerinden sorumludur. Bununla birlikte AgustaWestland motor değişikliği, uçuş kontrol sistemi ve izleme birimi kısımlarında görevlidir. Atak, düşme dayanıklılığı tarafından oldukça sağlamdır ve rotor ile paller mermilere dayanıklı olarak üretilmiştir. Ayrıca sistem gece ve gündüz görüşlü termal kamera, hedefleme ve nişangah sistemleri ile donatılmıştır. Ek olarak radar kilit ikazı, dost-düşman ayrımı bulunmaktadır.

Atak’ın bir diğer özelliği de araziye iniş yaptığı sırada helikopteri durdurmadan mühimmat ikmali olanağıdır. Kanatlarının ucunda füze ikaz alıcıları bulunan Atak, ısıl tehditleri algılayabilmektedir. Genel olarak taarruz helikopterleri çift pilota sahiptir. Arkada oturan pilot helikopteri kullanırken, öndeki pilot ise silah sisteminden sorumludur. Fakat Atak helikopterinde her iki kokpitte de aynı görev yapılabilmektedir. Pilot kaskları helikopter kamerasıyla ve silah sistemleriyle entegredir. Bu sistem Aselsan’ın geliştirdiği AVCI Projesi’nin uygulamasıdır.

Tavsiye İçerik : ‘Devam Eden 5. Nesil Savaş Uçağı Projeleri’

Güncel T129B Atak helikopterinin burun kısmında 20 mm, 500 mermi kapasiteli top vardır. Sağa ve sola 90 derece dönebilmekte; aşağı 50, yukarı 25 derece hareket edebilmektedir. Top üzerinde lazer işaretleyici bulunmaktadır. Anti-tank sistemi olarak Roketsan üretimi 8 km menzilli UMTAS, Cirit ve Stinger füzeleri kullanılır. Sistem 8 adet UMTAS anti-tank füzesi, 16 adet Cirit lazer güdümlü füze; 8 adet Stinger hava-hava füzesi taşıma kabiliyetine sahiptir. Atak taarruz helikopterleri, Rolls Royce ve Honeywell lisansı altında üretilen iki adet 1362 HP gücünde LHTEC-CTS800-400A turboşaft tipi motora sahiptir. Bu motorlar arasında koruyucu zırh mevcuttur. Ayrıca Atak, aynı anda 6 hedefe kilitlenebilmektedir. Bununla birlikte 20 km’deki hedefleri tespit edebilme ve 10 km’ye kadar teşhis ve tanıma yapabilmektedir.

Aerospatiale ve DaimlerChrysler Aerospace firmalarının helikopter departmanlarının birleştirilmesiyle üretilen, Fransa ve Almanya’nın ortak girişimi olan Eurocopter Tiger çok iyi manevra kabiliyetine sahiptir. Tiger’da, pilotların görev esnasında silah ve hedeflerle ilgilenmesine daha çok olanak sağlayan gelişmiş bir dijital kokpit sistemi bulunmaktadır.

Çift motora sahip olan sistemin seri üretimine 2002 yılında başlanmıştır. Fransa’da bulunanlarda 30 mm top kullanılıyorken Almanya’da UHT serisi anti-tank ağırlıklı kullanılmaktadır. Bu seride burunda top yoktur.

Standart olarak 8 adet HOT veya TRIGAT anti-tank füzesi, 44 adet roket podu, 4 adet havadan karaya Stinger 2 ya da Mistral füzesi, 12.7 mm makinalı tüfek ve 2 adet havadan havaya füze kullanılmaktadır. FLIR podu diğer helikopterlerden farklı olarak rotorun üzerindedir. Bu yüksek podlar helikopterin saklanarak keşif ve işaretleme yapabilmesi için avantajlıdır. Benzer sistem Apache AH-64D’de de kullanılmaktadır. Tiger’lar ayrıca İspanya ve Avustralya’ya da ihraç edilmiştir.

Tiger helikopterleri geçtiğimiz yıllarda Türk Ordusu`nun da gündemindeydi. Fakat maliyetlerin yüksek olması ve Ermeni Yasa Tasarısı`nın Fransız Senatosu`ndan geçmesi sebebiyle Türkiye, A-129 Mangusta platformunu almayı tercih etmiştir.

1990’lı yılların ortalarında tasarım faaliyetlerine başlanan ve 2009 yılında hizmete giren Z-10 taarruz helikopterleri Çin Hava Kuvvetleri tarafından üretilmektedir. Helikopter standart bir makinalı tüfek, HJ-9 tipi güdümlü füze, HJ-10 anti tank füzesi, TY-90 havadan havaya füze ve 30 mm topa sahiptir. Dar gövdeli kokpite sahip araçta silah sistemini kullanacak personel, pilotun önünde oturmaktadır.

Projede Eurocopter tasarımı rotor kurulum teknolojisi ve Augusta Westland’ın güç aktarım sistemlerinden faydalanılmıştır. Sonrasında Rus Kamov tasarım ofisinin de projeye destek verdiği söylenmektedir. İlk ihracat Pakistan’a yapılmıştır. Fakat AH-64 Apache kadar etkili bir sistem olduğu düşünülmemektedir.

Tavsiye İçerik : ‘6. Nesil Savaş Uçakları ve En Önemli Özellikleri’

Motorların tek isabette aynı anda devre dışı kalmasını önlemek adına aralarında geniş bir mesafe kalacak şekilde yerleşimi gerçekleştirilmiştir. 12.7 mm mühimmatlara karşı dayanıklı olan kabinde yangın söndürme sistemi de bulunmaktadır. Düşük radar izine sahip olan helikopterde, HOTAS ve dijital kokpit gibi birçok modern teknoloji bulunmaktadır. Saldırıya maruz kaldığı sırada flare lançerlerinden ateşleme yaparak ısı güdümlü füzelerin isabet etmesi engellenmektedir. Ek olarak Eurocopter Tiger helikopterleri burun kısmında da 2 adet FLIR sistemine sahiptir.

1999 yılında hizmete alınan AH-2 Rooivalk taarruz helikopterleri, Güney Afrika menşeili Denel firmasına aittir. Bu helikopterler birçok silah seçeneğini bir arada bulundurmaktadır.

Güney Afrika dilinde ‘kızıl şahin’ anlamına gelen Rooivalk’tan Güney Afrika hava kuvvetlerinde 12 adet bulunmaktadır. Ülkemizde ATAK helikopteri ihalesinde de yarışan firma, yüksek irtifa ve 30 derecenin üzerindeki iklimlerde performans sorunlarından dolayı tercih dışı kalmıştır.

AH-2 Rooivalk taarruz helikopterleri, gelişmiş bir aviyonik sisteme sahip; 72 saat bakım görmeden harekatta yer alabilen ve NATO’nun birçok mühimmatını kullanabilen bir taarruz helikopteridir. 2 kişilik mürettebattan pilot arka kısımda, silah sistemi sorumlusu ise ön kısımdadır. Sistemde 3 adet LCD ekran vardır. 3. ekran tehdit uyarı sistemi olarak kullanılmaktadır.

Sistemde burun kısmının altında 1 adet 20 mm’lik ARMSCOR GA-1 tipi 700 atımlık makinalı top, 4×4 Mokopa veya TOW tipi lazer güdümlü tanksavar füzesi, 4×19 güdümsüz stabilize kanatçıklı 70 mm’lik roket bulunur.

Saldırı helikopteri olmasının yanında askeri personelin taşınmasında da önemli yeteneklere sahip olan ‘uçan tank’ lakaplı Rusya menşeili Mi-24 Hind, AH-64 Apache’lerin muadili olarak bilinmektedir. Helikopterin gövdesi sağlam bir zırha sahiptir. Ayrıca kokpit NBC korumalıdır. Mürettebat 3 kişiden oluşmaktadır.

İlk görevini Afganistan’da gerçekleştiren MI-24 Hind taarruz helikopterleri, 8 asker ya da yedek mühimmat taşıyabilmektedir. Afganistan’da kullanıldıktan sonra Mi-24P Hind-F geliştirilmiş ve 2 namlulu 30 mm top sistemi monte edilmiştir. 9M17P (Skorpion) tanksavar füzesi, Igla-V havadan havaya füze sistemi, 12.7 mm makinalı tüfek ve flare lançer sistemi bulunmaktadır. Daha sonra birçok geliştirme gerçekleştirilmiş ve farklı modelleri ortaya çıkmıştır. Asker taşıma kabiliyeti nedeniyle ağır bir sistem olduğundan manevra kabiliyeti zayıftır.

Bugüne kadar 2300 adedin üzerinde üretilen ve 50’den fazla ülke tarafından kullanılan Mi-24’ün 20′den fazla modeli geliştirilmiştir. Mi-24 Hind; Azerbaycan, Bulgaristan, Ermenistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Rusya ve Suriye tarafından aktif olarak kullanılmaktadır.

Mi-24’lerin asker taşıma özelliğini kapsamayan, anti-tank ve saldırı görevi odaklı bir dizayn olan Mi-28, 2006 yılında hizmete girmiştir. Oldukça atik ve güçlü bir helikopterdir. Uzun menzilli bir makineli tüfeğe ve ağır bomba taşıyabilen kanat açıklığına sahiptir. Ka-50 Hokum’lar kadar başarılı olmasa da şu anda 24 adet Mi-28 Havoc helikopterleri Rus Hava Kuvvetleri’nin hizmetindedir. Bazı kaynaklara göre Kenya da bu sistemden kullanmaktadır.

Pilot ve silah sisteminden sorumlu personelin arka arkaya oturacağı bir yerleşime sahiptir. Burun kısmının altında 30 mm top montelidir. Toplam 300 mermi taşıma kabiliyeti vardır. Silah sistemi Rus BMP-3 silahlarıyla aynıdır ve aynı mühimmat kullanılır. Helikopterde ayrıca 80 mm güdümsüz roket ve anti-tank güdümlü füzeler vardır. Kabin bölümü zırhlı ve 12.7 mm mühimmata karşı dayanıklıdır. Ayrıca Igla-V havadan havaya füze sistemi vardır.

En son modeli Mi-28NE serisidir. Irak ordusunun 10, Cezayir ordusunun da 42 adet siparişi bulunmaktadır. Bu seri ilk modelden farklı olarak tüm kanallardan veri aktarım sistemine ve UAV’ye entegredir.

Mi-24’ler yerel çatışmalarda ve dünyanın farklı bölgelerinde faaliyet göstermiştir. Çok eskiden üretilmiş olmalarına rağmen halen aktif olarak görev yapmaktadırlar. Fakat modern savaş şartlarında görev yapabilmeleri için bazı modernizasyonlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sebeple Mi-24’lerin ihracat versiyonu olan Mi-35’ler üretilmiştir. Bu helikopterden Azerbaycan’da 24, Brezilya’da 12, Irak’ta 24 ve Venezuela’da 8 adet bulunmaktadır.

Mi-35’lerin üretilme amacı, zırhlı araçları ve düşman birliklerini ve diğer helikopterleri etkisiz hale getirmektir. Diğer bir amacı ise personel ve özel askeri kargoları taşımaktır. Sistem olumsuz hava koşullarında ve geceleri görev yapabilmektedir.

Mi-24’lerden farklı olarak ana rotor sistemi ve kuyruk rotoru geliştirilmiştir. Ana rotor sistemi yeni fiberglas aerodinamik dizayna sahiptir. Eski sisteme göre daha hafif ve daha güçlüdür. Kuyruk rotoru9 ise X tipindedir. Bu özellikler hızlı manevra kabiliyetini de artırmıştır. Kanatlar ağırlığı azaltmak için kısaltılmıştır. Kokpit elektronik sistemleri ve aviyonik sistemleri tamamen yenilenmiştir.

Silah sistemi olarak 8 adet Ataka-V veya Shturm-V tanksavar füzesi ve havadan havaya Igla-V füzesi bulundurabilir. Burun kısmında GSh-231 23 mm çift namlulu top bulunmaktadır. Kokpit ve temel parçalar zırhlıdır. 2010 yılında hizmete giren Mi-35M helikopterleri tam teçhizatlı 8 personeli taşıyabilmektedir.

Kamov KA-50, takma adıyla Black Shark, tek kişilik bir saldırı helikopteridir. Ağırlığı azaltıp daha fazla mühimmat taşıyabilmek, daha güçlü zırh ve çok sayıda sensör donanımı için helikopterin kumandası tek pilot tarafından sağlanmaktadır. 1986’da seri üretimine karar verilen KA-50 Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla bütçe kısıtlarına gidildiğinden sadece 10 adet üretilebilmiştir.

Sistemde 16 adet 9M120 Vikhr ve Vikhr-M anti tank füzesi; 1 adet 30 mm top ve güdümsüz roketler bulunabilmektedir. Ayrıca egzoz gazının görünürlüğünün azaltılması, zırhlı kokpit tasarımı ve chaff/flare atıcı sistemi ile güçlendirilmiştir.

Helikopter üzerinde iyileştirmeler yapılarak KA-50N ve KA-50Sh modelleri için FLIR ve gece görüş sistemleri eklenmiştir. ‘Ka-50-2 Erdogan’ modeli ise 2 kişilik tasarlanmış ve İsrail’den alınan aviyonik sistemler entegre edilmiştir. Bu sistem Çin, Hindistan ve Türkiye’ye sunulsa da sipariş alınamamıştır.

Kamov KA-52, KA-50 modelinin yan yana çift koltuklu versiyonudur. Tüm hava koşullarında gece ve gündüz harekat düzenleme yeteneğine sahiptir. 2008 yılında envantere giren KA-52’den Rusya’da 30 adet bulunmaktadır. Bu helikopter aynı zamanda ihracat amacı da taşır. KA-50’ye göre daha geniş bir buruna sahip olan helikopterde yapılan değişikliklerin büyük kısmı kokpitte gerçekleştirilmiştir.

Rotor sistemi aynı eksende bulunan 2 set pallerden oluşur. Bu da KA-52’yi dünyanın en iyi hareket kabiliyetine sahip taarruz helikopterleri arasına sokmaktadır.

Helikopter zırhı 23 mm mermilere karşı dayanıklıdır. 1 motoru arıza yaptığında bile uçabilme yeteneğine sahiptir. Silah sistemi olarak kanatlara monteli 30 mm top vardır. Ayrıca 12 adet Vikhr güdümlü antitank füzesi ve 4 adet Igla-V havadan havaya füze entegredir.

KA-52 Katran modeli ise amfibik hücum gemileri tarafından yönlendirilebilmesi amacıyla geliştirilmiştir. Bu model ilk uçuşunu 2015 yılında gerçekleştirmiştir. Tüm deniz koşullarında adaptasyonu sağlanan KA-52 Katran gemisavar füzeleri taşıyabilmektedir. Rus Deniz Kuvvetleri 32 adet sipariş etmiştir.

Amerikan Bell firması tarafından üretilen AH-1W Super Cobra helikopteri Amerikan Deniz Piyadeleri için tasarlanmıştır. 1986 yılında hizmete giren AH-1W Körfez Savaşı sırasında da aktif olarak kullanılmıştır. 48 adet Super Cobra tipi helikopterin kullanıldığı savaşta bu helikopter ile 97 tank, 104 zırhlı personel taşıyıcı, 16 tank ve 2 adet uçaksavar bataryası imha edilmiştir ve tek bir helikopter kaybı olmamıştır. AH-1W Super Cobraların temel amacı amfibik saldırılar esnasında ve kara operasyonlarında çıkarma yapan güçler için ateş desteği sağlamak ve personel taşıyan helikopterlere eşlik etmektir.

Sistemin tasarımı pilot arkada, silah sistemi sorumlusu önde oturacak şekilde dizayn edilmiştir. Bununla birlikte kokpit tamamen zırhlıdır. Gündüz ve gece koşullarında görev yapabilen Super Cobralar FLIR, lazerli mesafe ölçer, otomatik takip sistemi ve gece atış kontrol sistemi ile donatılmıştır.

Helikopter yüksek hareket kabiliyetine sahiptir. Burun kısmının altında 3 namlulu 20 mm top vardır ve 750 adet mühimmat taşır. Dakikada 675 atım yapabilir. Helikopter ayrıca Hellfire ve TOW tipi anti tank güdümlü füzeleriyle yüklenebilir. Sisteme güdümsüz füze, AIM-9 Sidewinder ve havadan havaya AIM-92 Stinger füzesi, havadan karaya AGM-65 Maverick füzesi, AGM-122 Sidearm anti-radyasyon füzesi yüklenebilmektedir. ABD bu helikopterleri artık kullanmasa da, başta Türkiye olmak üzere bir çok ülkede kullanılmaktadır.

Bell AH-1 Super Cobra modeli; AH-1J Sea Cobra, AH-1T Geliştirilmiş Sea Cobra ve AH-1W Super Cobra’yı içerir.

Kobra serisinin en gelişmiş ürünü olan Viper, Amerikan Deniz Kuvvetleri için üretilmiştir. Amerikan Deniz Piyadeleri’nin toplam 226 adet Viper tedarik etmesi planlanmaktadır. Üstün teknolojiye sahip olan AH-1Z Viper‘da pilotlar, gelen verileri kasklarında görebilmektedir. Pilotlar helikopteri ve silahlarını da bu doğrultuda kullanmaktadırlar.

2012 yılında hizmete başlayan ve anlık operasyonlar için geliştirilen AH-1Z Viper, hareket halindeki dengesi sayesinde nişan almayı kolaylaştırmaktadır. Çift motorlu olan AH-1Z Viper taarruz helikopterleri, kompozit bir rotor sistemine sahiptir. Son teknoloji ürünü silahlar ve dijital teknoloji ile donatılmıştır. AH-1W’de yer alan 2 palli rotor sistemi yerine 4 adet kompozit pal kullanılmıştır. Bu yenilik titreşimi %70 oranında azaltmıştır.

Helikopter; gece, gündüz ve olumsuz hava koşullarında çalışma yeteneğine sahiptir. Silah donanımı çok esnektir. Standart olarak AGM-114A/B/C Hellfire tanksavar füzesi taşıyabilmektedir. Ayrıca AGM-114F Hellfire gemi savar füzesi de kullanılabilir. Ek olarak 2 adet AIM-9 Sidewinder havadan havaya atılabilen füze de taşıyabilmektedir. Burun kısmının altında 20 mm 3 namlulu, 750 adet mühimmat depolayan silah sistemi vardır.

Helikopter çarpışmaya dayanıklı koltuklar, enerji emici iniş takımı, kendinden sızdırmaz yakıt tankları gibi yüksek teknolojiye sahip sistemleri de bünyesinde barındırmaktadır. Ek olarak dış gövde, denizde uzun süreli icra edilecek görevler için aşınmayı önleyecek şekilde kaplanmıştır. 

Boeing firması tarafından üretilen, üstün manevra ve atış kabiliyetine sahip olan AH-64A’lar teknik özellikleri sayesinde düşman radarlarına çok zor yakalanır. Bunun sebebi çok alçaktan uçabilme yeteneğidir. Her türlü olumsuz hava koşullarında gece ve gündüz görev yapabilmektedirler. Tek motor ile transmisyon yağı olmadan yarım saat uçabilme yetenekleri vardır.

Rotor ve paller 23 mm mermilere dayanıklı seviyededir. Diğer kısımlar ise 12.7 mm’ye karşı dayanıklıdır. 1986 yılında envantere giren helikopterler ilk olarak Panama’da 1989 yılında kullanılmıştır. Daha sonrasında ise 1991 yılında körfez savaşında görev yapmıştır. Bununla birlikte Mısır, Yunanistan, İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerine ihraç edilmiştir.

Tavsiye İçerik : ‘Dünyanın En İyi Savaş Uçakları’

Silah sistemi olarak 1 adet 1200 mermi kapasiteli 30 mm M230 topu, 16 adet Hellfire tanksavar füzesi; Stinger ve havadan havaya Mistral füzesi, Sidearm anti-radar füzesi bulunur.

AH-64A serilerinin iyileştirilmesi şeklinde başlayan projenin en önemli adımı rotor üzerinde bulunan radar kontrol sistemidir. Northrop Grumman APG-78 Longbow sistemi, AGM-114L Hellfire 2 tanksavar füzeleriyle entegre çalışır. 1992 yılında McDonnell Douglas firması 4 adet AH-64A modelini bu radar sistemi ile buluşturmuştur. APG-78 radar sistemi 12 adet hedefi aynı anda saptar. Ayrıca hedefleri öncelik sırasına koyabilme ve sınıflandırabilme yeteneğine sahiptir.

Aviyonik sisteminin bulunduğu yerler ile iniş takımlarının olduğu kısım yeni ekipmanları barındıracak şekilde genişletilmiştir. 1995 yılında envantere girmeye başlayan sistem için 530 adet AH-64A modelinin yükseltilmesi şeklinde karar alınmıştır. AH-64D ayrıca İsrail, Hollanda ve İngiltere tarafından da kullanılmaktadır.

Silah sistemi olarak 1 adet 1200 mermi kapasiteli 30 mm M230 topu, 16 adet Hellfire tanksavar füzesi, 4 adet Stinger ve 2 adet havadan havaya AIM-9 Sidewinder füzesi ya da 2 adet AGM-122 Sidearm anti-radar füzesi bulunmaktadır.

AH-64A’ların son versiyonu ve AH-64D’lerin ise güncellenmiş versiyonu olan Guardian, Longbow atış kontrol radarı ile entegre edilebilmektedir. Bu helikopter 2011 yılında hizmete alınmış ve 634 adet AH-64D’nin Apache Guardian’lara yükseltilmesi planlanmıştır. 56 adet helikopterin de yeniden üretilmesi kararlaştırılmıştır. Suudi Arabistan ve Tayvan’a ihracatı gerçekleştirilen helikopterlere ek olarak Hindistan 22, Endonezya 8, Katar 24, Güney Kore 36, BAE ise 30 adet sipariş etmiştir. 2015 yılında İngiltere de elinde bulunan 50 adet AH-64D’nin AH-64E’lere yükseltilmesini talep etmiştir.

Rotor palleri kompozit malzemedir. 23 mm uçaksavar mermilerine karşı korumalıdır. Sensörler, avyonik sistemleri ve gece görüş yetenekleri yükseltilmiştir. Ayrıca kokpit kısmı 12.7 mm mermilere karşı zırhlıdır.

Isı güdümlü füzelere karşı chaff/flare koruma sistemi mevcuttur. Silah sistemi olarak 1 adet 1200 mermi kapasiteli 30 mm M230 tipi topun yanı sıra 16 AGM-114R Hellfire 2 güdümlü tanksavar füzesi, 2 adet AIM-9 Sidewinder, 4 AIM-92 Stinger ya da 4 adet havadan havaya Mistral füzesi bulunabilir. Aynı anda 12 adet hedefi belirleyip sınıflandırabilmektedir.

İtalya tarafından 1970’li yıllarda geliştirilen A-129 Mangusta, bir Avrupa ülkesi tarafından tasarlanan ilk saldırı helikopteridir. İlk uçuşunu 1983 yılında gerçekleştiren helikopter, 1990 yılında İtalya tarafından hizmete alınmıştır. A-129’ların AH-64 Apache, AH-1W Super Cobra, Ka-50 ve Mi-28 gibi taarruz helikopterleri ile kıyaslandığında daha az yetenekli olduğu bir gerçek.

Silah sistemi olarak 500 adet mühimmata sahip 20 mm 3 namlulu top, 8 adet AGM-114 veya BGM-71 TOW tanksavar füzesi kullanmaktadır. Ayrıca 70 mm Hydra ve 81 mm Medusa roketlerine ait podlara sahiptir. İtalya ordusu için 45 adet üretilmiştir.

İlk uçuşunu 29 Mart 2010’da gerçekleştiren Hindistan üretimi HAL Prachand çok rollü bir saldırı helikopteridir. Hindistan ordusu için 162 adet üretilmesi hedeflenmiştir. Dar bir gövdeye sahip olan Prachand, çarpmaya dayanıklı iniş takımlarına ve ayrılabilir kısa kanatlara sahiptir. Rotor palleri, gürültüsü azaltılmış şekilde tasarlanmıştır.

Burun kısmında 1 adet FLIR bulunmaktadır. Ayrıca burun topu olarak Fransız Nexter tarafından geliştirilen M621 20 mm top kullanılmaktadır. Ek silah sistemleri olarak kanat altında 60, 70 ve 80 mm roketler, havadan havaya Mistral füzesi ve Helina tanksavar füzesi taşıyabilmektedir.

Çinli Harbin firması tarafından geliştirilen Z-19, keşif ve hafif taarruz görevleri amacıyla kullanılmaktadır. Çin askeri genel maksat helikopteri Z-9W’nun özel bir versiyonudur. İlk uçuşunu 2011 yılında gerçekleştiren Harbin Z-19, 2012 yılında Çin ordusu tarafından hizmete alınmıştır. Günümüze kadar 186 adetten fazla üretildiği bilinmektedir. Burun kısmında 1 adet FLIR sistemi bulunmaktadır. Z-19, diğer taarruz helikopterleri tasarımından farklı olarak, gürültü seviyesini azaltan ve bu nedenle bir miktar akustik gizlilik sağlayan fenestron kuyruğa sahiptir. Fenestron, kanallı bir fan gibi çalışan kapalı bir helikopter kuyruğu rotorudur.

Z-19’un, en iyi taarruz helikopterleri arasında bulunan AH-64D Apache benzeri bir varyasyonu 2017’de kamuoyuna tanıtılmıştır. Bu varyasyonda rotor üzerinde radar kontrol sistemi bulunmaktadır.

Z-19, sahip olduğu silah sistemleri açısından da diğer taarruz helikopterlerinden farklı olarak burun kısmında herhangi bir top bulundurmamaktadır. Fakat 23 mm top entegre edilmesini sağlayan bir pod bulunmaktadır. TY-90 havadan havaya füzeler ve HJ-8 tanksavar füzelerini taşıyabilmektedir.

Hava unsurlarının yanında kara sistemlerinin önemli rol oynadığını düşünürsek obüs sistemleri hakkında detaylı bilgiye sahip olmak için ‘En İyi Araç Üstü 155 mm Obüs Sistemleri’ başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.