Dünya Tarihindeki En Büyük Volkanik Patlamalar
Tarihte, havaların soğumasına neden olan Pinatubo Dağı’ndan, Endonezya takımadalarının en yüksek zirvelerinden biri olan Tambora Dağı patlamalarına pek çok volkanik patlamalar görülmüştür. Bu tür patlamaların gücü, 1980’de geliştirilen ve depremlerin büyüklük ölçeğine benzeyen bir sınıflandırma sistemi olan Volkanik Patlama Endeksi (VEI) kullanılarak ölçülür. Ölçek 1’den 8’e gider ve birbirini izleyen her bir VEI, öncekinden 10 kat daha büyüktür.
Son 10.000 yılda VEI-8 olarak ölçeklendirilecek volkanik patlamalar olmamıştır. Ancak insanlık tarihinde bundan daha az şiddette pek çok güçlü ve yıkıcı volkanik patlamalar yaşandı. Bunlardan VEI-8 kategorisindeki en güçlü patlamayla başlayalım.
1 – Yellowstone, 640.000 yıl önce (VEI 8)
Günümüzde Yellowstone Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan Yellowstone halen aktif bir yanardağdır. Birbirinden farklı zamanlarda ve her biri VEI-8 ölçeğinde gerçekleşen bu patlamalar, yaklaşık olarak günümüzden 2.1 milyon yıl önce, 1.2 milyon yıl önce ve son olarak 640.000 yıl önce gerçekleşmiştir. Araştırmalara göre bu üç patlamayla birlikte Büyük Kanyon’u dolduracak kadar kül ve lav açığa çıkmıştır. Araştırmacıların 23 Nisan 2013’te Science dergisinde bildirdiğine göre bilim adamları, Yellowstone’un altında saklanan devasa bir magma bloğu keşfettiler. Bunun serbest bırakıldığı takdirde Büyük Kanyon’u baştan sona 11 kez doldurabilecek kapasitede olduğu söyleniyor.
Sonuncu patlama, milli parkta yer alan devasa boyutlardaki (48 x 72 km) krateri oluşturmuş durumda. Bugün böyle bir süper volkan patlaması olasılığının her yıl yaklaşık 700.000’de 1 olduğu söyleniyor.
2 – Huaynaputina, 1600 (VEI 6)
Bu zirve, Güney Amerika’nın kayıtlı tarihteki en büyük volkanik patlamasının meydana geldiği yerdir. Patlama, 120 km uzaklıktaki Pasifik Okyanusu’na kadar uzanan çamurlu sel sularına neden olmuştur. Hatta küresel iklimi dahi etkilemiştir. 1600 patlamasını takip eden yazlarda, son 500 yıl içindeki yaz aylarının en soğukları yaşanmıştır. Patlamadan kaynaklanan kül, günümüze kadar üzeri örtülü kalmış olan dağın batısındaki 50 km2 büyüklüğündeki bir alanı kaplamıştır.
Peru’daki Huaynaputina, 4850 metre yüksekliğe sahip olmasına rağmen derin bir kanyonun kenarında yer alıyor. Tahmin edilenin aksine zirvesi ise klasik yanardağlarla ilişkilendirilebilecek bir siluetten daha farklı bir görünüme sahiptir. 1600’deki felaket sonrası zarar gören Arequipa ve Moquengua şehirleri ancak bir asır sonra tamamen toparlanabilmiştir.
3 – Krakatoa, 1883 (VEI 6)
1883 yaz aylarında devam eden volkanik aktiviteler 27 Ağustos’ta büyük bir patlamayla zirveye ulaştı. Hint-Avustralya plakasının batma bölgesindeki volkanik bir ada yayı boyunca yer alan bu stratovolkanın patlaması sonrası büyük miktarlarda kaya, kül ve süngertaşı binlerce km öteye savrulmuştur. Patlama şiddetiyle oluşan sesler 3100 km uzaklıktaki batı Avustralya’da bir şehir olan Perth’ten bile duyulmuştur.
Patlama ile birlikte maksimum dalga yüksekliği 40 metreye ulaşan ve yaklaşık 34.000 kişinin ölümüne neden olan bir tsunami meydana gelmiştir. 11.000 km uzaklıktaki (Arap Yarımadası) gelgit göstergeleri bile dalga yükseklikteki artışı tespit edebilmiştir.
Patlama sonrası takımadaların %70’ten fazlası yok olmuş ve kaldera oluşmuştur. Volkanik partiküllerin oluşturduğu dev bulutlar bu bölgeyi yıllarca karanlıkta bırakmıştır. Ayrıca dünyanın atmosfer sıcaklığında 2 santigrat derecelik düşüşe neden olmuştur.
Bir zamanlar Krakatoa’ya ev sahipliği yapan ada tamamen yıkılırken 1927 yılında başlayan yeni volkanik patlamalar ile kalderanın merkezinde Anak Krakatau adı verilen (Krakatau’nun çocuğu) koni oluşmuştur.
4 – Santa Maria, 1902 (VEI 6)
Santa Maria yanardağı ağaçlarla kaplı Guatemala’nın Pasifik kıyı ovası boyunca yükselen stratovolkanlar zincirinin bir parçasıdır. 1902’deki Santa Maria patlaması, 20. yüzyılın en büyük patlamalarından birisidir. Guatemala’daki şiddetli patlama, yanardağın yaklaşık 500 yıl boyunca sessiz kalmasının ardından meydana gelmiştir. Bu patlamayla dağın güneybatı kanadında yaklaşık 1.5 km genişliğinde ve 300 metre derinliğinde büyük bir krater oluşmuştur.
Patlama nedeniyle buradaki tarım arazileri kullanılamaz hale gelmiştir. Oluşan volkanik küller ise patlamanın şiddeti ve bölgedeki rüzgarlar sayesinde 4000 km uzaklıktaki San Francisco’ya kadar ulaşmıştır. Son patlaması olan ve 1922’de meydana gelen patlamadan (VEI 3) bu yana sürekli faal haldedir.
5 – Novarupta, 1912 (VEI 6)
Pasifik Ateş Çemberi’nin bir parçası olan Alaska Yarımadası’ndaki volkanlar zincirinden biri olan Novarupta’nın patlaması, 20. yüzyılın en büyük volkanik patlamasıdır.
Volkanik patlamalar boyunca Novarupta, yaklaşık 28 km3 tefra (kül parçacıkları) ve volkanik akıntı püskürtmüştür. Kül, yaklaşık 7800 km2‘lik bir alanda 30 cm kalınlığında bir tabaka yaratmıştır. İlaveten yakınındaki yeşil vadiyi, Valley of Ten Thousand Smokes olarak bilinen çorak bir araziye dönüştürmüştür. Bu alanın içinde, volkanik akıntılar V şeklindeki Knife Creek vadisini bazı yerlerde 200 metreden fazla kül ve kaya ile doldurmuştur. Düşen kül, yaklaşık 160 km uzaklıktaki Kodiak ve Alaska kasabalarını da gömmüştür. İlk büyük patlamadan yaklaşık 1 saat sonra, Novarupta’dan yaklaşık 1200 km uzakta bulunan Juneau, Alaska’da dahi patlama seslerinin duyulduğu bildirilmiştir.
Bu kadar büyük miktarda magmanın Katmai Dağı altından çekilip yeryüzüne çıkması 2 km genişlikte huni şekilli bir yanardağ bacasının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Akabinde Katmai Dağı zirvesi çökerek 600 m derinlikte, yaklaşık 4 km çapında bir kaldera oluşmuştur.
1912 patlamasından kaynaklanan kül, toz ve sülfürik aerosollerin Çin’de bir kuraklık yarattığı ve ertesi yıl Hindistan’da yaz musonunu zayıflattığı düşünülüyor. Volkanik patlamalar sonucunda kimse ölmemiş olsa da boğucu kül, 1919’a kadar tam olarak iyileşemeyen somon balıkçılığı da dahil olmak üzere güney Alaska’daki bitki ve hayvan yaşamının çoğunu mahvetmiştir. Katmai Yarımadası’ndaki birkaç yerli köy bundan sonra kalıcı olarak terk edilmiştir. Ayrıca binlerce hayvanın açlıktan ve gökyüzünden yağan külün neden olduğu solunum sıkıntısından öldüğü düşünülüyor.
6 – Pinatubo, 1991 (VEI 6)
Pinatubo, Filipinler’in Luzon Adası’nın merkezinde aktif bir yanardağdır. Dağ, Manila’nın 90 km kuzeyinde, Angeles’in 24 km batısında yer alır. 1991 yılına kadar pasif bir volkan olarak kabul edilen Pinatubo, 500 yıllık sessizliğinin ardından Haziran 1991’de büyük bir patlamayla aktif hale gelir. Bu patlama 20. yüzyılda kaydedilen Novarupto’dan sonraki en büyük 2. yanardağ patlamasıdır.
Patlama, havaya 5km3’ten fazla tefra fırlatmıştır. Ayrıca atmosferde 35 km boyunca yükselen bir kül sütunu oluşturmuştur. Alana o kadar fazla kül düşmüştür ki bazı çatılar yükten dolayı çökmüş ve 840’tan fazla insan bu sebeple hayatını kaybetmiştir. Açığa çıkan magmalardan dolayı dağın zirvesi çökmüş ve 2.5 km çapında bir kaldera oluşmuştur.
Patlama ayrıca milyonlarca ton kükürt dioksit ve diğer parçacıkları havaya püskürtmüştür. Bunlar hava akımları tarafından tüm dünyaya yayılmıştır. Bu sebeple küresel sıcaklıkların sonraki yıl boyunca yaklaşık 0.5 santigrat derece düşmesine neden olmuştur.
7 – Ambrym Adası, 50 AD (VEI 6+)
Pasifik Okyanusu’nun güneybatısında Avustralya’nın doğusundaki minik bir ülke olan Vanuatu Cumhuriyeti’nin bir parçası olan 665 km2 volkanik adada, tarihin en etkileyici patlamalarından biri gerçekleşmiş ve yaklaşık olarak 12 km genişliğinde bir kaldera oluşmuştur.
Ambrym Adası, o zamandan beri dünyanın en aktif yanardağlarından biri olmaya devam etmiştir. 1774’ten bu yana gerçekleşen 50’ye yakın patlamayla yerel halk için tehlikeli bir komşu olduğunu kanıtlamıştır. 1894’te 6 kişi volkanik bombalar sebebiyle, dört kişi de lav akıntılarına maruz kalarak hayatını kaybetmiştir.
8 – Ilopango, 450 AD (VEI 6+)
El Salvador’un merkezindeki bu dağ, başkent San Salvador’un sadece birkaç mil doğusundadır. Tarihinde yalnızca iki patlama yaşamış olsa da, bilinen ilk patlama tam bir felakettir. Orta ve batı El Salvador’un çoğunu süngertaşı ve külle kaplamıştır. Erken Maya şehirlerini yok ederek buradaki yerlileri evlerini terk etmek zorunda bıraktırmıştır.
Ticaret yolları kesintiye uğrayan Maya uygarlığının merkezi El Salvador’un dağlık bölgelerinden kuzeye ve Guatemala’daki ova bölgelere kaymıştır. Yanardağın zirvesindeki kaldera şimdi El Salvador’un en büyük göllerinden birine ev sahipliği yapmaktadır.
9 – Thera, 1610 BC (VEI 7)
Jeologlar, Ege Adaları yanardağı Thera’nın saniyenin çok altında bir sürede birkaç yüz atom bombasına eşdeğer enerjiyle patladığını tahmin ediyor. Patlamanın yazılı kayıtları olmamasına rağmen jeologlar bunun şimdiye kadar tanık olunan en güçlü patlama olabileceğine inanıyor.
Yanardağın üzerinde yer aldığı Santorini Adası bir zamanlar Minos uygarlığına da ev sahipliği yapmıştır. O zamanlar dahi adadaki yerlilerin yanardağın patlayacağından şüphelenip adayı tahliye ettiklerine dair bazı emareler tespit edilmiştir. Ancak bu insanlar kaçmış olsalar da, volkanın atmosfere büyük miktarlarda kükürt dioksit yaymasının neden olduğu tsunamiler ve sıcaklık düşüşleriyle iklimi değiştirerek kültürü ciddi şekilde etkilediğini düşünülmektedir.
10 – Changbaishan (Baekdu) Dağı, 1000 AD (VEI 7)
Baitoushan Yanardağı olarak bilinen patlama, kuzey Japonya’ya kadar yaklaşık 1200 km mesafede volkanik madde püskürtmüştür. Patlama dağın zirvesinde kabaca 4.5 km çap ve 1 km derinliğinde büyük bir kaldera yaratmıştır. Kaldera artık Tianchi Gölü’nün sularıyla dolu. Doğal güzelliği, etkileyici manzaraları ve derinliklerinde yaşayan çeşitli canlılarıyla popüler bir turizm merkezi haline gelmiştir.
Çin ve Kuzey Kore sınırında bulunan dağ en son 1702’de patlamış. Jeologlar burayı şu an için aktif olmayan bir yanardağ (uykuda) olarak değerlendiriyor. 1994’te zirveden ve yakındaki kaplıcalardan gaz emisyonlarının çıktığı bildirilse de yanardağın yenilenen faaliyetlerine dair hiçbir kanıt gözlenmemiştir.
11 – Tambora Dağı, 1815 (VEI 7)
Tambora Dağı, Endonezya takımadalarının güney zincirindeki volkanik adalar dizisi olan Sunda Yayı’nın bir parçası olan Küçük Sunda Adaları’ndan Sumbawa üzerindeki Sanggar Yarımadası’nda yer almaktadır.
1815 Tambora patlaması, tarihte gözlemlenen ve kaydedilen en büyük patlamadır. Bu olay 2600 km uzaklıktaki Sumatra’dan duyulmuş ve külleri 1300 km uzağa savrulmuştur. Patlama kolonu 43 km’lik bir yüksekliğe çıkarak stratosfere ulaşmıştır.
Patlamanın akabinde çapı 20 cm’e kadar ulaşan ponza taşları yağmaya başlamıştır. Ardından kül yağışı onu izlemiştir. Piroklastik akışlar, zirveden 20 km2‘lik bir alana yayılmış ve yakınlardaki yerleşimleri haritadan silmiştir. Tahmini 41 km3 yani yaklaşık 10 milyar ton ağırlığında piroklastik trakiandezit açığa çıkmıştır. Bunun sonucunda 6-7 km genişliğinde ve 600-700 metre derinliğinde devasa bir kaldera meydana gelmiştir. Gökyüzünden yağan kül yoğunluğu ise Makassar’da 636 kg/m3 olarak kayıtlara geçmiştir. Patlama öncesi 4300 metre yüksekliğe sahip olan Tambora Dağı, patlama sonrası 2851 metreye düşmüştür.
Patlamadan sonra adadaki tüm bitki örtüsü yok olmuştur. Doğrudan, hastalık veya açlıktan kaynaklanan nedenlerle toplam 90.000 civarında insanın hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. 1816’da ortalama küresel sıcaklıkların 0.4-0.7°C düşmesine neden olan ciddi iklim anormallikleri yaşanmıştır. Bu duruma Yaz Yaşanmayan Yıl adı verilmiştir. Hala aktif olan yanardağ, Endonezya takımadalarının en yüksek zirvelerinden biridir.
Tavsiye İçerik : ‘Son 100 Yılda Meydana Gelen Dünyanın En Büyük Depremleri’