Svalbard Küresel Tohum Deposu : Kıyamet Ambarı
Dünyamız uzun süredir doğal afetler, savaşlar ve biyolojik çeşitliliğin azalması gibi tehditlerle karşı karşıya. Bu tehditler, gıda güvenliği açısından büyük riskler doğururken, insanlığın gelecekte sürdürülebilir tarım yapabilmesi için çeşitli önlemler almasını zorunlu kılıyor. Norveç’e bağlı Svalbard adasındaki Longyearbyen şehrinde bulunan Svalbard Küresel Tohum Deposu, bu önlemlerden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Küresel Tohum Deposunun Görevi Nedir?
Bu tesis, dünyanın dört bir yanından gelen tohumlar ile tarımsal çeşitliliği korumak amacıyla kurulmuştur. Svalbard Küresel Tohum Deposu, çeşitli felaketler sonucunda zarar görme ihtimali bulunan tohum çeşitlerinin yedeklerini barındırır. Çeşitli bitki türlerinin tohumları, dünya genelindeki tohum bankalarından Svalbard’a gönderilmektedir. Bu sayede tarımsal çeşitliliğin korunması ve gelecekteki ihtiyaçlar için genetik kaynakların güvenli ve sürdürülebilir şekilde saklanması sağlanır.
Svalbard’da bulunan donmuş topraklar ve karasal iklim, tohumların uzun süre korunması için uygun ortam sunar. Bu tohum bankası, birçok tarım uzmanı ve bilim insanı tarafından önemli bir kaynak olarak görülmektedir.

Svalbard Küresel Tohum Deposu’nda Hangi Tohumlar Var?
Yaklaşık 1.3 milyon tohum örneğine sahip olan depoda 4.5 milyon tohum örneği saklanabilmektedir. Kıyamet Ambarı olarak da bilinen bu depo günümüzde işlevini yerine getirmiş durumda. Burada saklanan tohumların bazıları, Suriye’de zarar gören bir tohum bankasının yerine Lübnan ve Fas’ta kurulan yeni tohum bankalarının ihtiyacını gidermek adına kullanılmıştır. Bu tohumlardan elde edilen yeni tohumlar ise Kıyamet Ambarı’na geri konulmuştur.

Baktığınızda birçok ülkenin tohum bankasının olduğunu görebilirsiniz. Fakat sorun yaşanması ihtimaline karşı Svalbard Küresel Tohum Deposu bir yedekleme merkezi niteliğinde. Her şeyin son yedeği gibi düşünebilirsiniz. Tıpkı modern bir Nuh’un gemisi gibi.
Kıyamet Ambarı, farklı iklim koşullarına dayanıklı yeni tipte tohumların oluşturulması için de önemli konumda bulunmaktadır. Tohum Deposu’nda 150.000’den fazla buğday ve pirinç örneği ile birlikte yaklaşık 80.000 adet arpa örneği bulunmaktadır. Çok sayıda bulunan diğer tohumlar ise yaklaşık 50.000 adet sorgum, 40.000 adet fasulye, 35.000 adet mısır, 30.000 adet börülce, 25.000 adet soya fasulyesi ve 20.000 adet nohut olarak sıralanmaktadır.
Svalbard Küresel Tohum Ambarının Fiziksel Özellikleri
Küresel Tohum Deposu, 2008 yılında Norveç ana karasının yaklaşık 965 km kuzeyinde, kutup bölgesinde yer alan Svalbard adasında inşa edilmiştir. Bir buzul dağının 130 metre derinliğinde, eski bir kömür madeninde bulunmaktadır. Dağ kütlesi, -3°C ile -4°C arasında sabit bir sıcaklığa sahip donmuş toprakla kaplıdır. Tohumların korunması için sağlanan depolama alanları yaklaşık -18°C’de tutulmaktadır. Girişte ise 4 adet kalın çelik kapı mevcut. Alan 27 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğinde ve 6 metre yüksekliğinde, her biri 1.5 milyon tohum depolama kapasitesine sahip 3 adet depodan oluşmaktadır. Bu depolardan halihazırda 1 tanesi kullanımdadır. Deponun konumu ve fiziksel özellikleri sayesinde, elektrikler gitse bile mevcut tohumlar yüzlerce yıl saklanabilmektedir.

İçerideki iklim koşulları, uydularla bağlantılı elektronik vericilerle kontrol altında tutulmaktadır. Svalbard kutup bölgesine yakın olsa da 2100 yılına kadar ortalama sıcaklığın artması beklenmektedir. Ayrıca sıcaklığın -5.9°C’den 3.3°C’ye yükseleceği ve yağmur miktarının %40 oranında artacağı araştırmalarla tespit edilmiştir. Yani iklim değişikliğine karşı tohumları korumayı hedefleyen bu tesis, iklim değişikliği tehdidi altında. Bir dönem küresel ısınma sebebiyle eriyen buzullar sele sebep olup deponun girişinde önemli zararlar yaratmıştı. Neyse ki Norveç hükümeti bir miktar daha bütçe ayırarak yaşanması muhtemel sorunların önüne geçmiş.

Kıyamet Ambarı’na en büyük katkı ABD tarafından sağlanıyor. Kızılderililer tarafından yetiştirilen bazı bitki türlerine ait tohumlar da bu tesiste koruma altına alınmıştır. Küresel Tohum Deposu’nun etrafını ve içini merak edenler keyifli bir sanal tur deneyimi yaşayabilirler.

Dünyadaki en önemli dokümanların, kitapların ve verilerin analog şekilde saklanması için de Kıyamet Ambarı’na benzer bir Arktik Dünya Arşivi çalışması sürdürülmektedir. Aynı zamanda 1912 yılında kurulan Oreo da benzer bir çalışma yapıyor. Bisküvilerin gizli tarifinin saklandığı bir sığınak dünyaya asteroit çarpmasına karşı inşa edilmiştir. Tabi biraz mizah biraz da reklam dolu hareketler.

- [1] The Facility

